SEN BEN YOK '' BİZ'' VARIZ!
Hani savaş filimlerinde hep bir sahne vardır.Askerlerden biri Türk bayrağını alır,birkaç adım sonra delik deşik olacağını bile bile elindeki Türk bayrağıyla ölüme koşar.O asker yere düşer, peşinden gelen diğer asker yere düşen bayrağı eline alıp koşmaya devam eder.Sonra o da vurulup düşer peşten gelen asker bayrağı kaldırır koşmaya devam eder.O Türk Bayrağı karşı sipere dikilinceye kadar bu devam eder.Nihayet askerlerden biri vurulmasına rağman Türk bayrağını düşman siperine diker,görev tamamlanır….
Demek istediğim şudur:Askerlerden biri ya da bir kaçı Türkün Bayrağını karşı sipere dikmeyi başarmıştır.Ama bu tek başına onların başarısı değildir.O bayrak o ana kadar elden ele dolaşmıştır,ardı ardına mesafeler kat edililerek yiğitler can vermiştir.O bayrak cansız bedenler üzerinde elden ele yükselmiştir.
İşte bugünkü milliyetçi kesimlerin ortak davası da böyle elden ele yükselecektir.Ancak bazı milliyetçi çevrelerde öne çıkan bir kavram var:EGO.Bu egolar dayanışmalı ilerleyişimizin önündeki engellerden sadece biri.Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin dördüncü basamağını tatmin adına kendi adını ön plana çıkarma,ben ben deyip gölgeleme politikası uygulayarak mücadeleyi kendi etrafında toplamak isteyenler bence gidişatı baltalamaktan,ayrılıklar çıkarmaktan öteye gidemiyorlar.
Türk Milliyetçiliği,ulu bir ülkü etrafında şekillenen yüksek bir duygudur.Bu duygularla yoğrulmuş,bu fikirlerle harmanlanmış bir Türk Milliyetçisi egolarından sıyrılmış,benlik hevesinden vaz geçmiş,hedefe kilitlenmiş,çok okuyan,doğru yolu bulmak için tartışan vs…olmak durumundadır.
Bizim şerefli bir ülkümüz var,bu ülküye giden dikenli yollar var.Bu yollarda cesaretle çarpışıp can veren yiğitler var,bu yiğitler unutulmasın diye yaşayanlar var…Her Türk milliyetçisi ya da milliyetçi kurumlar,kendi içimizde kendi propagandasını yapmak yerine tüm maddi-manevi olanaklarını kullanıp,elinin kolunun uzandığı kadarıyla peşten gelenlere yol vermeli,yol açmalı….Bir milliyetçi kişi derneğe ocağa üye olabilir faliyetlerini o çatı adına gerçekleştirebilir;ancak aynı milliyetçi kişi bulunduğu çatının dar hakimiyet alanı nedeniyle gerektiği gibi hizmet edemiyorsa başka bir dernek ya da ocağın gücünü kullanıp göreve atılabilmeli.Dernekler ocaklar vs.arsında paslaşma olabilmeli.
‘’BİZ’’ruhuyla hareket eden bir yürekler ordusu karşısında hiçbir düşman yığını dayanamaz ve kutlu dava yerde kalmaz.
Yeri ve Zamanı Geldiğinde Türklük Davası Uğruna Paramparça olmamış bir bedeni ölmüş saymayız….TTK.
TÜRK IRKI ÜSTÜNDÜR!