DEDEM KAÇ ERMENİ ÖLDÜRMÜŞ???
Yıllardır İlkyaz’ın sevincini yaşamaktan, tadını çıkartmaktan yoksunuz. Her yirmi dört Nisanda hangi devletlerin başkanları, cumhurbaşkanları, başbakanları Türklerin Ermenilere soykırım uyguladığını, kabul ettiğini açıklayacak diye, adeta bize sanık sandalyesinde karar bekleme ruh halini yaşatıyorlar.
ABD’nin başkanı seçilen Barak Hüseyin Obama, yüz günü bile dolmadan Türkiye’yi onurlandırması, bazı kimselerin yürümesini ve duruşunu bile değiştirdi; tam anlamıyla kart hamili tanıdıktır havasına girdiler. 2009 yılının yirmi dört Nisan’ında Obama dedemin soy kırım yaptığını söylemedi ama Ermenicesini söyledi; hem de sayı vererek. Dedelerimiz bir buçuk milyon ermeni kesmiş veya vurmuş. Bu ne demektir düşünelim. Osmanlı 1914 nüfus sayımına göre, Müslüman nüfus 15.048.000. bu nüfusun yüzde onunun silah tutabilir olduğunu varsayarsak, eli silah tutan her Türk bir Ermeni öldürmüş demektir. Osmanlılarda ailenin büyük aile olduğu gerçeğini dikkate alınca, ortalama olarak hepimizin katil torunu olduğu iddia ediliyor.
Gerçekte durum oldukça farklı: 1914 Osmanlı nüfus sayımına göre, ermeni nüfus 1.160.000, Encyclopedia Britannica’nın 1910 baskısında 1.500.000, bu sayı her nedense 1953 baskısında 2.500.000, olmuştur. Nüfus sayımlarında bedelli askerlik uygulamasından kaçınmak için bir miktar eksik beyan olacağı yaygın bir varsayımdır. Bu bağlamda da Ermeni nüfusun 1.300.000 civarında olduğu kabul görüyor.
Ermeni sorununun doğuşu, sosyal gelişmelerden soyutlanamaz. Fransız ihtilali, ulus bilincini uyandırmıştır. Osmanlı Ermenileri ticaretle uğraşıyor, dış temasları fazla olan bir topluluktur. Osmanlıda Türkler henüz Türklüğünü fark etmeden Ermeniler Ermeniliğini dillendirmeye başlayıp örgütlenmişlerdir. 1860 tarihinden başlayan kalkışma hareketleri 1895 yılında hemen hemen yaşadıkları her yörede kalkışma, düşmanla işbirliği ve arkadan vurma eylemlerine dönüşmüştür. Ayrı bir ulus oldukları doğrudur, ama hiçbir vilayette çoğunluk değillerdir. Esas sorun da budur. Bu durum nasıl elemine edilebilir? Ya nüfusunuzu fazla göstermenin bir yolunu bulacaksınız, ya da yaşadığınız yöredeki Türkleri azaltacaksınız. Ermeniler her ikisini de yapmaya karar vermişlerdir.
İtilaf devletleri birinci büyük savaştan çok önce Osmanlı vatanını paylaşmak üzere anlaşmışlardı. İngiltere, Rusya ve Fransa arasında üçlü bir anlaşma yapılmıştı 1907 ( L’Accord Tripartite). Lloyd George ‘’ Turkish Studies adlı kitabında bu anlaşmanın çok daha önce yapıldığını, Türklerin üçlü ittifakın içine zorla itildiğini yazıyor. Hal böyle olunca Osmanlı’nın içindeki kullanılabilir unsurlardan yararlanmak elverişli bir araçtır. İngiltere ve Fransa Osmanlı ülkesinden Ermenistan diye bir parça koparabilmek için, sahte nüfus istatistikleri yayınlamışlar, 1917 Sovyet Devriminden sonra Rusya bu anlaşmadan çekilmiştir. Ekim Devrimi Rusya’nın olduğu kadar Türklerin de kaderini belirleyen etken olmuştur.
Ermeni nüfusun olduğundan fazla gösterilmesi, ermeni Patrikhanesi ve İngiliz Fransız sahte istatistiklerinin eseridir. Gerçek nüfusla bu sahte istatistiklerdeki nüfus farkını da Ermeni kayıplarına ekliyorlar. Tehcire tabi tutulan Ermenilerin sayısı 702.900 kadardır, bunların beş yüz bin kadarı Şam ve Halep’teki toplanma yerlerine varmışlardır. Toplam Ermeni nüfusunun 1.300.000 olduğunu belirtmiştik. Fransa’ya 35.000, Kanada’ya 1244, Bulgaristan’a 15.000, Kıbrıs’a 2.500, Yunanistan’a 42.200, Suriye’ye 100.000, Lübnan’a 50.000, Ürdün’e 10.000, Mısır’a 40.000, Irak’a 25.000, İran’a 50.000 ve Rusya’ya 420.000, Türkiye’de kalanlar da 123.600, bu rakamların toplamı: 914.500 eder ki bir de Türklere gelin olan Ermeni kızlarını ve Müslüman olup kalanları dikkate alırsak bu sayı bir milyonu aşar. ( Türklere gelin olan Ermeni kızlarından ikisinin öyküsünü yazmak için araştırmalarıma devam ediyorum.) Bu veriler ışığında diyebiliriz ki Ermeniler Türklerle yaptıkları savaşta 300.000 kadar kayıp vermişlerdir. İtilaf devletlerinin 1915 tarihli Ermeni kayıpları hakkındaki açıkladığı rakam da 300.000. işte bu üç yüz bin kayıp her halde öldükten sonra da üremeye devam ediyor olmalı ki sayıları son olarak 1.500.000, e ulaştı. Aynı savaşta Türklerin nüfus kaybı ise üç milyon civarındadır. Biz Türkler hiçbir ulusun ön yargılı bir şekilde düşmanı değiliz, olmamalıyız da. Bin yıl toprak kardeşliği yaptığımız Ermenilere de düşman olmamalıyız. Ancak tarih bu günden farklı değildir. Bu gün Azerbaycan’ın topraklarının yüzde yirmisini, Rusların bölge hâkimiyeti oyununa yardımla işgal etmiş olan Ermeniler hala kullanılmaktadır. Bu günü kurtaramayanların tarihi sorgulamak hakkı olmamalı.
Bunun böyle olmadığını aslında Obama da Sarkozi de biliyor ama aslanı kafeste tutmanın bir yolunu bulmaları gerekiyor. İşte onlar da onu yapıyorlar. Şimdi moda söylem; Kürt Kürdüm diyecek, Ermeni Ermeniyim diyecek Fransız Fransızım diyecek ama Türk Türk’üm demeyecek.
Barak Hüseyin Obama sen Türklerin Kaç Ermeni öldürdüğünü saymış gibi söyleyeceğine; yaşadığın kıtada kaç Aztek, kaç İnka, kaç Maya, Kaç Kızılderili öldürülmüş, Kaç zenci hastalanan kadar hayvan gibi çalıştırılmış hastalanınca da kafasına kurşun sıkılmış onu say!
Ne Mutlu Türküm Diyene!
ALINTIDIR.